Düşe Kalka

Kentte Çocuk Çocukta Kent

Çocuklarda Kent Bilinci, Kent ve Çocuk Şubat 20, 2010

Filed under: Uncategorized — dusekalka @ 19:27
Tags: , ,

Program 93

13 Şubat 2010

Mimar ve yazar Simla Sunay, 2007’den beri çocuklarda kent bilinci oluşturmak amacıyla, farklı yaş grubundan çocuklarla yaptığı atölye çalışmalarını ve bunun neden önemli olduğunu bizlerle paylaştı…

  • Balıkesir Üni. Mimarlık Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gaye Birol’un “Çocuk Dostu Kent Neresidir?” yazısından alıntı:

Çocuk dostu kentte mekan, çocuğa oyun yoluyla öğretici olmalıdır. Rasmussen’in Santa Maria Maggiore’nin arkasındaki basamaklarda top oynayan çocuklar örneğinde olduğu gibi (Rasmussen, 1994), çocuk, gündelik hayatında kentsel mekanda fark etmeden mimarinin temel öğelerini deneyimlemeli ve bu yolla öğrenebilmelidir. Bu kentsel mekanın da güçlü mimari fikirleri olan (Hürol, 2008) yapılar barındırması gereklidir. Bu yolla çocuk çevresini ve çevresindeki yapıların mimari kalitesini belirleyen doku, renk, malzeme, kütle ve biçim, sertlik ve yumuşaklık vb. özellikleri keşfedecektir.

“Çocuk dostu çevre” ya da “çocuk dostu kent” kavramını çok sayıda çocuk oyun alanının bulunduğu bir kentsel çevre ile özdeşleştirmek, diğer bir deyişle bu kavrama sadece nicelikle ilişkili bir konu olarak yaklaşmak doğru olmayacaktır. Kentteki çocuk oyun alanlarını motorlu araç trafiğinin yoğun olduğu ve bu nedenle çocuğun kolayca ulaşamadığı yerlerde konumlandırmak ve bu alanlardaki diğer kent mobilyalarının tasarımını önemsememek, bu mekanları çevrelerinden bağımsız olarak ele almak, duvarlar ya da diğer bölücü elemanlarla sınırlamak, bu alanlara dekor oluşturan kentsel ortamın fiziksel koşullarını, bu ortamın insan ölçeği ve özellikle çocuk ölçeği ile ilişkisini, özünde mekan kalitesini göz ardı etmek, kentte çok sayıda çocuk oyun alanı bulunmasına rağmen o kenti “çocuk dostu kent ” haline getirmeyecektir. Burada önemli olan, kent mekanının kendisinin çocukların fiziksel ve sosyal anlamda gelişimini destekleyecek biçimde düzenlenmesidir. Çocuğun fiziksel çevresinde yer alan yapılar, bu yapıların cepheleri, bahçeler, yollar, parklar, yeşil alanlar, oyun alanları gibi donatılar aracılığıyla merak etmesi, keşfetmesi, o çevreyi anlaması, özümsemesi, estetik değer yargılarının oluşması, aynı zamanda o çevre içerisinde çocuk olmanın gerektirdiği ölçüde sosyalleşebilmesi ve böylelikle toplum içinde bir birey olarak yaşamayı öğrenmesi gereklidir. http://w3.balikesir.edu.tr/~birol/cocuk%20dostu%20kent.pdf

http://peyzaj.org/cocuk-ve-mekan-iliskisi/

http://www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=46060

  • Özlem Bahadır’ın “Tasarlamanın Başlangıcı Çocuk Olup Oynamaktır” başlıklı yazısında:

Ülkemizde, kimi zaman, yoğun yapılaşma bölgelerinde her nasılsa kalabilmiş bir küçücük boş alana salıncak, kaydırak vb. oyun ekipmanları koymakla oyun alanı düzenlendiği düşünülüyor. Ülkemiz koşullarında ‘buna da şükür’ demek gerekir belki ama hedeflediğimiz doğru planlanmış oyun alanları için, oyun alanının kendi iç kurgusu kadar çevrenin alana etkisi de önemlidir. Çevre koşullarının uygunluğu, sadece trafik tehlikesine karşı alınan önlemlerden ibaret değildir. Çocuğun yaşam ortamındaki yapıların ezici etkisinden sıyrılıp, kendi dünyasıyla başbaşa kalabileceği ortamlar sağlanmalı, doğal ögelerden faydalanarak peyzaj düzenleme yoluyla bu ortamlar oluşturulmalıdır.

Günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde, çocuk psikolojisi ve gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, çocukların gösterdikleri davranışların, içinde bulundukları psiko-sosyal ortam ve mekanlar tarafından şekillendirilmekte olduğunu ortaya koymuştur. Doğru tasarlanmış mekanların, çocukların ruhsal ve bedensel gelişiminde olumlu etkiler yarattığı, bilimsel çalışmalarla da ortaya konulmuş bir gerçektir. Bu doğrultuda kullanılmakta olan mekanları yeniden düzenlemek belki zor olabilir; ancak bundan sonraki kentsel tasarım ve uygulamalarda tasarımcıların ve yerel yönetimlerin göstereceği hassasiyet, çocukların kent içerisinde sağlıklı bir şekilde büyümelerine ve geleceğe hazırlanmalarına olanak sağlayacaktır.

http://www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=28379

3 Mayıs 2008 tarihinde İTÜ’de yapılan Çocuk ve Tarihi Çevre Çalışmaları konulu bir toplantı yapılmış. Bu toplantının katılımcılarına baktığımızda; kültürel miras, kent kültürü, doğal ve tarihi çevre ile ilgili ÇEKÜL’ün “Kentler Çocuklarındır” projesi, Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin çalışmaları, Ankara Mimarlar Odası’nın 2004 yılında başlattığı “Koruma ve Çocuk” çalışmaları karşımıza çıktı. www.cekulvakfi.org.trhttp://cokaum.ankara.edu.tr/test3/index.php

http://www.mimarlarodasi.org.tr/index.cfm?sayfa=Belge&Sub=detail&RecID=2140

(18-21 Kasım 2009 tarihleri arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ARCHILD Uluslararası Mimarlık ve Çocuk Kongresi gerçekleştirilmiş. ‘Çocuklar Tarafından, Çocuklar İçin, Çocuklarla Birlikte’ temasıyla düzenlenen Kongre’de çocukların yaşadıkları kente, çevreye ve mekâna yönelik farkındalıklarını güçlendirmek ve çocukların mimarlık kültürüyle buluşturmak için yapılan çalışmalar, deneyimler paylaşıldı ve sorunlar tartışılmış… ) 

http://bianet.org/bianet/bianet/59337-cocuksuz-demokrasi-olmaz–2

Çocuk ve Mimarlık

Çocuklar ve mimarlar tarafından ortaklaşa yapılan bir projeden söz eden çocuklar Ege Sönmez ve Eda Kirişçioğlu, Türkiye’deki kentsel yapının çocukları ezdiğini söyledi.

Mimarlar Odası tarafından yapılan “çocuk ve mimarlık” konulu çalışmadan çok şey öğrendiklerini belirten Sönmez ve Kirişçioğlu, “büyüklerden” çocuk haklarına daha fazla dikkat etmelerini istedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden Onur Yılmaz da, “Çocukların katılım hakkının, hayatın her alanında konuşulması gerekir. Çocukların kent içinde kendilerini nasıl hissettikleri, o kentlerin mimari yapılarının iyi veya kötülüğüne dair ipuçları verir. Ayrıca insanlar kentin oluşumunda ne kadar katılım gösteriyorsa, o ülkede o kadar demokrasi vardır” dedi.

“Çocuk ve mimarlık” çalışmasının, 2001 yılında Uluslararası Mimarlar Birliği’nin bir önerisinden sonra başladığını belirten Yılmaz, amaçlarının çocuk ve mimarlık kültürünü bir araya getirmek olduğunu söyledi. 

http://kulturbilinci.org/ (kültür bilincini geliştirme vakfı, kültür karıncaları projesi, İlköğretim çağındaki çocuklarda kültür bilincini geliştirmeyi amaçlamakta; yaşanan ortamı, anane ve gelenekleri, sahip olduğumuz maddi ve manevi değerleri, kültürel mirasımızı tanıtmayı, benimsetmeyi ve kent bilincini geliştirmeyi öngörmektedir.

Gündem:

Küpşehir “çok oyuncaklı sergi”

Beyoğlu Tünel’in yeni sanat mekanlarından Alan İstanbul, 13 Ocak-26 Şubat 2010 tarihleri arasında Ömer Ozan Erdoğan’ın hayal gücüyle kurulmuş kumaştan bir kente, Küpşehir’e ev sahipliği yapıyor. Kumaş, elyaf, sünger ve kumaşa basılan fotoğraflarla canlanan, Ömer Ozan Erdoğan’ın ilk karakter tasarımı sergisi Küpşehir, Creative Bonanza ekibinin katkılarıyla, şehri farklı gözlerden görmenize olanak tanıyor. www.alanistanbul.com

Kitap:

Yürüyen Çınar / Simla Sunay / Remzi Kitabevi (Sadi Güran’ın çizimleriyle)

Güneşten Sarı Baldan Tatlı / Simla Sunay / Hayy Kitap

Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı / Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı

Rüzgarın Üzerindeki Şehir / Behiç Ak / Can Yayınları

Uyurgezer Fil / Behiç Ak / Can Yayınları